• Şu tür bir eşek sıpası: Açık, ama boş gözlerle gündüz rüyalarda kaybolan, bu sırada sık sık (genellikle olmayan) sakalıyla oynayan,
• O esnada yüzünde beliren anlamsız, boş gülümsemeyle, sokaktaki veya otobüstekilerin dikkatini çeken,
• Neye sırıttığı sorulduğunda, verecek bir cevap bulamayan,
• Rüyalarını gerçeğe çevirdiğinde, hayal kurmanın daha eğlenceli olduğunu farkeden,
• Böylece, tekrar hayallere dalan,
• Sadece bu döngüyü sürdürmek ve,
• Hayalperest, meraklı, çocuksu ruhunu doyurabilmek için.

Bi’ dakika! İş görüşmelerindeki o sıkıcı “Kendinden Bahset” sorularını cevaplamamı beklemiyordunuz, değil mi? Bekliyor olsanız bile, benimle iletişime geçmekten çekinmeyin; soru işaretlerinizi bir kahve veya bira eşliğinde gidermeye ne dersiniz? Böylece, okunduktan sonra kolay unutulan, renksiz, tip olarak bir CV veya yıldız falına benzeyen “bla bla” kelimeleri yerine, kendi sezgilerinizle “Hakkında” kısmını dolduran, belki de siz olursunuz. Şerefe!… 🙂

Buna rağmen, bana yaklaşmadan önce küçük bir hatırlatma: Sizin için zor ve sıkıcı biri olabilirim; pek çok şeyi içimde yaşıyor&konuşuyor, rüyalarda kaybolup gerçekliği kaybedebiliyor, çevremde olan bitenlere “manevi” olarak hassas olabiliyorum. (ve tüm bunları, sevdiğim kişilerle beraber eğlenirken veya kendim gibi biriyle karşılaşınca serbest bırakıyorum 🙂 )